AK Parti Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin Beraberinde yöre milletvekilleriyle Ereğli’ye gelerek Belediye Başkanlığı ziyaretinin Gülüç Büyük Anadolu Otel'e geçerek Ereğli'de bulunan sivil toplum kuruluşları ile akşam yemeğinde bir araya geldi.
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, 10 Ağustos tarihinde gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a destek istedi.
‘ZONGULDAK’I ESKİ İLİMİZ OLARAK GÖRÜYORUZ’
Sivil Toplum Kuruluşları temsilcileri ile düzenlenen toplantıda konuşan Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin halk oylaması ile yapılma sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu. Kendisinin Zonguldak'ın fahri milletvekili olduğunu hatırlatan ve Karabük'ün Zonguldak'ın önceki ilçesi olduğunu söyleyen Şahin konuşmasında şu görüşlere yer verdi; "Bu ülkede gurur duyulacak birileri varsa bu halkımızdır, siyasilerin en zor anında yollarını açan onlara verdikleri destek ile demokrasiyi geliştiren halkımızdır. Bizler de halkımız ile gurur duyuyoruz. Bugün 2 nedenle Zonguldak'tayım. Birincisi biraz önce takdim eden arkadaşım bir sıfatımı eksik söyledi. Ben aynı zamanda Karabük Milletvekiliyim. Karabük, Zonguldak'ın eski ilçesi. 19 yıl önce Zonguldak'tan ayrılarak il olmuş olmasına rağmen biz Karabüklüler olarak Zonguldak'ı hep eski vilayetimiz, İl'imiz olarak biliriz ve Zonguldak'lı kardeşlerimizi hemşehrimiz olarak görürüz. 23 Mart tarihinde Karadeniz Ereğli'ye geldiğimde bir ifadede bulunmuştum demiştim ki, 'kabul buyurursanız Mehmet Ali Şahin kardeşiniz hemşehriniz bundan sonra Zonguldak'ın fahri milletvekiliniz' demiştim fahri milletvekiliniz olarak sizlerin arasındayım.
‘CUMHURBAŞKANINI İLK DEFA HALK SEÇİYOR’
Bugün Zonguldak'ta bulunmamın bugün Ereğli'de bu akşam burada yer almamın ikinci nedeni de önümüzdeki Pazar gün Türkiye'de ilk kez halkın oyları ile Cumhurbaşkanı seçeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti'nin 12'nci Cumhurbaşkanını artık halk, millet seçecek. Türkiye bu noktaya kolay gelmedi. Türkiye Cumhurbaşkanını halkın seçmesi icap eden düzenlemeleri Anayasa değişikliklerini kolaylıkla gerçekleştirmedi, bir çok zorlukları aşarak Türkiye bu noktaya geldi. Hatırlayacaksınız 2007 yılı idi, iş başında bulunan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer Bey'in görev süresi dolmak üzereydi ve yerine Türkiye Büyük Millet Meclisi yeni bir Cumhurbaşkanı seçmesi icap ediyordu. Cumhurbaşkanını meclis seçmesi gerekiyordu biz de kimi aday gösterelim kim Cumhurbaşkanı adayımız olsun diye istişarelerimiz yaptık bir grup toplantımızda Genel Başkanımız Başbakanımız kürsüye çıktı ve tüm kamuoyuna şu cümlelerle cumhurbaşkanı adayımızı tanıttı, 'Cumhurbaşkanı adayımız Abdullah Gül kardeşimizdir' dedi, hatırlayacaksınız.
367 TEZİ
Meclis Başkanlığına bildirdik seçim zamanı geldi ve bir tartışma başladı. Yargıtay Cumhuriyet eski Başsavcısı Sayın Kanatoğlu bir tez ortaya attı. Dedi ki 'mecliste Cumhurbaşkanının seçimlerine başlayabilmek için toplantı yeter sayısının 367 olması lazım. Seçim turlarına başlamadan önce yoklamada 367 rakamı çıkmazsa o anda mecliste 367 milletvekili olmaz ise cumhurbaşkanlığı seçimlerine başlanamaz diye anayasada olmayan iç tüzükte olmayan bir tez ortaya attı. Bu başta Cumhuriyet Halk Partisi olmak üzere partilerce hemen benimsendi ve o sırada maalesef Türkiye'de yıllardır bu ülkede egemen olan vesayet rejimi devam ediyordu, askeri vesayet rejimi devam ediyor. Çünkü 11 Cumhurbaşkanının büyük bir çoğunluğu eski Genel Kurmay Başkanlarından olmuş Türkiye'de, darbelerden sonra da bu ülkede Cumhurbaşkanları hep eski Genel Kurmay Başkanları Cumhurbaşkanı olarak seçilmişti. Bu vesayetin askeri vesayetin sonucu idi.
E-MUHTIRA OLAYI
Abdullah Bey'in sayın Gül'ün Cumhurbaşkanı adayı olarak partimizce adayımız olarak açıklanmasının ardından Genel Kurmay bir gece internet sitesinde bir bildiri yayınladı, kamuoyunda bu bildiri e-muhtıra olarak algılandı. Orada özetle Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığına dolaylı olarak karşı çıkıyordu ve oradan çıkarılan sonuç şu idi Genelkurmay Başkanlığı eşi başörtülü olan bir Cumhurbaşkanı istemiyordu, bu anlama galen bir bildiri ile Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığı adaylığına tavır almıştı. Biz Ak Parti olarak milletin iradesini her zaman korumayı onun emanetine sahip çıkmayı görev bilmiş olan bir kadro parti olarak bu bildiri karşısında geri adım atamazdık ve ertesi gün hükümet sözcümüz ve Adalet Bakanımız şimdiki Meclis Başkanımız Cemil Çiçek partimizin ve hükümetimizin cevabını açıkladı.
“BİLDİRİYE GEREKEN CEVAP VERİLDİ”
Dedi ki, 'Genelkurmay Başbakanlığa bağlı bir kurumdur Anayasada, yasalarda görev ve sorumlulukları bellidir. Kimin cumhurbaşkanı seçileceğine Türkiye Büyük Millet Meclisi karar verir. Bunun dışındaki organların görevi yasa ve anayasal sınırlar içerisinde pozisyonunu korumak ve görevini en iyi şekilde yapmaktır. Böylece Genelkurmay'ın o bildirisine sivil irade olarak TBMM olarak hükümet olarak gereken cevap verilmiştir. Biz turlara başladık ilk turda 367 çıkmadı hemen Anayasa Mahkemesine gitti ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi. Anayasa Mahkemesi de 1 hafta geçmeden hemen ilk turu iptal etti. Baktı ki bu mecliste Cumhurbaşkanı seçimi oldukça zor oldukça bir şey yapmamız gerekiyor Cumhurbaşkanı mutlaka seçilecekti ama bundan sonra da halk seçmelidir millet seçmelidir bunun için anayasa değişikliğini yapalım millete de sunalım dedik. Anayasa değişikliğini yaptık Cumhurbaşkanı halkımız milletimiz tarafından seçilmesini ön gören anayasayı değiştirdik.
ERKEN SEÇİM SÜRECİ
Kasım'da yapılması gereken seçimi Temmuz'a aldık. Seçimleri yaptık milletimizin kendi hukukunu koruyan iradesine sahip çıkan kadrolarına nasıl sandıkta arka çıktığında 22 Temmuz'da bir gördük, yüzde 34,4 oy ile 3 Kasım 2002'de iktidara taşıdığı kadroları ve Ak Parti'yi yüzde 47'lere kadar çıkartarak ikinci kez iktidara taşıdı. Bizde hemen anayasal değişikliği halkın referandumuna sunduk ve bizde yüzde 69 oyla, 'evet bundan sonra cumhurbaşkanını biz belirleyeceğiz diyerek' onay verdiniz. İşte o kararınızın ilk uygulamasını 10 Ağustos Pazar günü yapacağız. Biz seçeceğiz dediniz işte o seçim önümüzdeki Pazar günü. Bu Türkiye için son derece önemli bir seçimdir. Türkiye'nin geleceği ile ilgili son derece önemli bir adımdır, artık Türkiye'de demokrasi daha da gelişmiştir olgunlaşmıştır, kapsayıcı bir hal almıştır ve demokrasi akımından bir merhale daha kat etmiştir. İnşallah büyük bir olgunluk içerisinde sandığa gideceğiz ve Türkiye Cumhuriyetinin 12.'nci cumhurbaşkanını seçeceğiz ve böylece inşallah 12'den vurarak Türkiye'nin geleceğini aydınlatacağız. Biz Ak Parti olarak kimin cumhurbaşkanı adayı gösterelim bu sorunun cevabını tespit edebilmek için gerçekten çok geniş istişareler yaptık. Teşkilatımıza sorduk, ilçe başkanlarımıza, il başkanlarımıza, milletvekillerimize büyük kongre delegelerimize sorduk, 'Ne düşünüyorsunuz, Ak Parti'nin göstereceği cumhurbaşkanı kim olmalıdır?' geniş bir istişare ağı içerisinde adayımızı belirlemeyi yeğledik, yüzde 90'ın üzerinde Cumhurbaşkanı adayı olarak Recep Tayyip Erdoğan'ın gösterilmesi benimsendi.
“ADAY OLARAK ERDOĞAN’IN İSMİNİ AÇIKLAMAKTAN ONUR VE ŞEREF DUYDUM”
Biz de TBMM grubu olarak Ak Partinin 313 milletvekili olarak imzalarımızla Genel Başkanımız, Başbakanımızı Cumhurbaşkanı adayı olarak göstererek TBMM Başkanlığına sunduk ve cumhurbaşkanı adayımızın kim olacağını ve bunun açıklanacağı toplantı Ankara'da, Ankara Ticaret Odası'nın Salonlarında gerçekleşti ve Cumhurbaşkanı adayımızın dünya ve Türk kamuoyuna duyurulması görevi ve sorumluluğu da bu kardeşinize verildi. Bu benim için büyük bir onur, şereftir. Bende bu onuru ve şerefi taşıyarak Ak Parti'nin Cumhurbaşkanı adayının Recep Tayyip Erdoğan olduğunu açıkladım. Onu ilk açıklayan bir kardeşiniz olarak bundan gurur duyuyorum. Ancak ben genel başkanımız, başbakanımızın cumhurbaşkanı adayı olmasını kendi adıma açıklamadım sizler adına açıkladım. Bir Karabük milletvekili olarak Zonguldak'ın fahri milletvekili olarak açıkladım, Recep Tayyip Erdoğan sadece benim adayım değildir sizlerin de adayıdır.
“ERDOĞAN’IN SELAMLARINI GETİRDİM”
Adayımıza sahip çıkacağız Pazar günü. Genel Başkanımız da biz çocuk yıllarında bir ve beraber büyüdük, beraber okuduk daha sonraki dönemlerde hep birlikte olduk talebe birliğinde birlikte hizmetler ettik ve daha sonra da tüm siyasi hayatımızda hep birlikte olduk. İşte şimdi de kendisi beni buraya, 'Zonguldak'a gitmeyi çok arzu ederdim ama 2 miting yapabiliyoruz dolayısıyla 40-45 olacak miting sayımız' beni buraya kendi adına gönderdi, sizlere selamlarımı iletmemi istedi. Buraya defalarca geldiğini Zonguldak, Ereğli'yi çok iyi biliyor, Zonguldaklıların merkezi hükümetten hangi hizmetleri beklediğini burada hangi hizmetlerin yapıldığını hangi hizmetlerin yapılması gerektiğini çok iyi bildiğini biliyorsunuz. 10 Ağustos tarihinde sandığa gittiğinizde Cumhurbaşkanı adaylarını şöyle bir kafanızda teraziye oturtun, bu ülke için hangi aday ne yapmıştır, hangi hizmetleri ortaya koymuştur. Cumhurbaşkanı seçildiğinde Zonguldak'tan bir heyet Çankaya Köşküne gittiğinde siz daha konuşmadan, 'Filyos Projesi ne oldu?' diye soracak bir Cumhurbaşkanına ihtiyaç var. Ereğli'de hizmetler nasıl gidiyor diye soracak bir Cumhurbaşkanına ihtiyaç var. Bu Recep Tayyip Erdoğan'dan başkası değildir.
“SORUNLARI İYİ BİLEN BİR CUMHURBAŞKANI ADAYIMIZ VAR!”
Türkiye'nin sorunlarını bilen 12 yıldır bu sorunları içerisinde yetişen bir bir çözerek gelmiş bir Cumhurbaşkanına ihtiyacımız var. Bu Recep Tayyip Erdoğan. Türkiye'nin geleceği içinP günü yapılacak olan seçimler son derece önemlidir. Ak Parti olarak tek başına iktidardayız, Türkiye'de 12 yıldır süren bir siyasi istikrar var. Buna bağlı ekonomik istikrar var Türkiye gelişiyor, büyüyor her alanda geçmişle kıyasladığımızda önemli adımlarla geleceğe doğru yürüyor. İnşallah önümüzde yapılacak milletvekili seçimlerinden sonra da ananızın Ak sütü gibi helal oylar ile Ak Parti önemli bir zaferi de yaşayacak ve Çankaya Köşkünde Cumhurbaşkanı olarak Recep Tayyip Erdoğan, Ak Parti iktidarı ile frekansları tutan bir Cumhurbaşkanı olarak, hizmet anlayışı tutan bir Cumhurbaşkanı olarak Türkiye'yi 2023 yılına hep birlikte taşıyacağız. Böylece Cumhuriyetimizin 100. yılında Türkiye'yi 2023 yılında Türkiye'nin en hızlı kalkınmış gelişmiş 10 ülkesi arasına sokacağız, hedefimiz bu. Genel Başkanından mahalle, köy temsilcisine kadar bir tek hedefimiz var milletimize hizmet etmek ve hay allah razı olsun şu sorunlar vardı bu problemleri çözdüler biz onlara inanıyoruz Allah bunlardan razı olsun duası almaktır. Cumhurbaşkanına talip olarak anla anlayış ile talip olmuştur Genel Başkanımız, Başbakanımız. Ben bugün 4 ilçeye gittim, 3 beldeye gittim Zonguldak merkeze uğradım ne gördüm buralarda gördüğüm Pazar günü inşallah tüm Türkiye'de olduğu gibi Zonguldak'ta açık ara sandıktan Recep Tayyip Erdoğan çıkacaktır. Şimdiden teşekkür ediyorum şükranlarımı sunuyorum, halkın seçeceği ilk cumhurbaşkanı olarak Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanlığı makamında da ülkemize vatanımıza en hayırlı hizmetleri yaparak imza atmış olacaktır. Çünkü kendisi sadece ünvan değiştiriyor, seçildiği takdirde. Başbakanlık ünvanı yerine Cumhurbaşkanlığı ünvanı, bunların hepsi de hizmet makamlarıdır. Dolayısıyla bu ülkeye hizmete her şart altında devam edeceğiz" dedi.
ÇAKIR, ‘GECE GÜNDÜZ ÇALIŞIYORUZ”
Ak Parti Karadeniz Ereğli İlçe Başkanı M.Fatih Çakır, 30 Mart Yerel seçimlerinden öncesinde, Genel Başkan Şahin'in, 23 Mart tarihinde Kepez Mahalle mitingine de katıldığını hatırlattı. İlçe Başkanı Çakır;"10 Ağustos tarihinde gerçekleştirilecek olan Cumhurbaşkanlığı Seçimleri nedeniyle Karadeniz Ereğli'yer ikinci kez gelen Genel Başkan Şahin'e teşekkür etti. Çakır konuşmasında, "Karadeniz Ereğli'yi alın dediğiniz karşınıza Karadeniz Ereğli'yi almış olarak çıktık. 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde teşkilatımızın tüm organları ile gece gündüz demeden çalışıyor. Karadeniz Ereğli'de beklenenden daha fazla oy almayı hedefliyoruz, alacağımıza inanıyoruz" dedi.
Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan kdzereglihaberci.com sorumlu tutulamaz.
Henüz yorum yapılmamış.DÖVİZ KURLARI |
||||||
Dolar | Euro | |||||
Alış | Satış | Değişim | Alış | Satış | Değişim | |
0 | 0 | 0 | 0 | 0 | 0 |
Hava Durumu |
||